Asgari ücrete eksi zam – Evrensel


“Asgari ücreti 25-26 bin liraya çıkaracaklarını söylüyorlar ama bu ücretle yaşamak mümkün değil, herkes ek iş yapmak zorunda kalıyor” diyen bir metal işçisinin sözleri, milyonların yaşadığı tabloyu özetliyor. 2026’da belirlenecek asgari ücret için tartışılan tutarlar daha şimdiden açlık sınırının altında kalırken, sendikalar masadan çekildi, hükümet hedeflenen enflasyona göre zam dayatmasını sürdürüyor. Uluslararası sermaye kuruluşları da aynı çizgide raporlar yayımlayarak “eksi zam” çağrısı yapıyor. Böylece milyonlarca işçi ve emekçi yeni yılda da açlık sınırının gerisine itiliyor.

2026 yılı için geçerli olacak asgari ücret aralık ayında belirlenecek. 2025 ve 2024’te yıl ortasında güncellenmeyen asgari ücret, Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırının 5 bin 866 TL altında kaldı. Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri, komisyonun antidemokratik yapısına dikkat çekerek Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılmayacaklarını duyurdu. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe bu komisyonda olmayacağız” derken Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Komisyon 12 ay çalışmalı, rakam kriterlere göre belirlenmeli” dedi. Arslan ayrıca hükümetin süreçten çekilmesini, ücretin sendikalar ve patronlar arasında müzakere edilmesini savundu. Ancak işçiler sendikaların yalnızca “Katılmayacağız” demekle yetinmesine tepki gösteriyor.

Asgari ücret açlık sınırının gerisinde

Asgari ücret 2022 ve 2023 yıllarında ara zamlarla güncellense de yüksek enflasyon karşısında eridi. ILO verilerine göre ücretli çalışanların yalnızca yüzde 7.4’ü toplu iş sözleşmesine erişebiliyor. Çalışanların büyük çoğunluğu asgari ücret ve çevresinde ücret alıyor. Yıl başlarında asgari ücrete yapılan zam oranı toplu sözleşmesiz kesimdeki tüm ücret artışlarını da belirliyor.

Erdoğan-Şimşek programı 2025 boyunca “Gerçekleşen değil hedeflenen enflasyona göre zam” dayatmasını sürdürdü. Uluslararası sermaye kuruluşları Moody’s, Morgan Stanley ve JP Morgan da yayımladıkları raporlarda 2026 asgari ücreti için bu çizgiyi dayattı.

Asgari değil, genel ücret

DİSK-AR’ın 2025 raporu, asgari ücretin giderek “genel ücret” haline gelişini ortaya koydu. 2002’de asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında ücret alanların oranı yüzde 49.2 iken, bu oran 2023’te yüzde 69.3’e çıktı. Asgari ücretin iki katı ve altında ücret alanların oranı ise aynı dönemde yüzde 59.9’dan yüzde 82.3’e yükseldi.

TÜİK verilerine göre 2024’te ortalama fert geliri aylık 15 bin 644 TL oldu, bu da asgari ücretin altında kaldı. Tek kişilik hane halklarının ortalama geliri ise 18 bin 655 TL ile asgari ücretin ancak 1857 TL üzerine çıkabildi. Türkiye’de “ortalama gelir” sahibi olmak, asgari ücret civarında yaşamak anlamına geliyor.

Yabancı sermayenin yol haritası

Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu yükseltirken “Ücret artışlarının gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre yapılması” şartını öne çıkardı. Morgan Stanley 2026 için yüzde 20-25 zam önerirken, JP Morgan yüzde 20’lik zam istedi. 2024’te yapılan yüzde 30’luk artış dahi nisan ayından bu yana asgari ücreti açlık sınırının üzerine çıkarmaya yetmedi.

Enflasyon kaybı büyüyor

TÜİK’e göre 2025’in ilk sekiz ayında gerçekleşen enflasyon yüzde 21.5. OVP’de 2025 sonu için hedef yüzde 28.5, 2026 için yüzde 16 olarak belirlendi. TÜİK’in resmi verilerine göre bile asgari ücret yılın ilk sekiz ayında 4 bin 752 TL değer kaybetti. Hedef tutarsa kayıp 6 bin 300 TL’ye çıkacak. Moody’s’in önerdiği zam bu kaybın ancak yarısını karşılayabilecek.

DİSK-AR verilerine göre yaklaşık 7.6 milyon işçi asgari ücret ve altında çalışıyor. Finans kapitalin önerdiği “eksi zam” dayatmaları milyonlarca işçiyi açlık sınırından daha da uzaklaştıracak.

‘Tüm işçiler ek iş yapsın istiyorlar’

Adöksan’da çalışan işçi, bu tabloyu şöyle özetliyor: “Sendikalar ne işe yarıyor, asgari ücretin ne kadar eridiğine işçinin ne olduğuna dair bir açıklama bir eylem yapmışlar mı? Bunları yapmadan asgari ücret toplantısında olmayacaklarını söylüyorlar. Adöksan’da çalışıyorum23-24 bin lira ücret alıyoruz, ağır bir iş olmasına rağmen bu ücretleri alıyoruz. Gördüğümüz baskı yaptığımız işten de ağır. Bizim sayemizde ekmek kazanıyorsunuz diyorlar, biz olmasak üretmesek ne kazanacaklar acaba? Sadece bu da yetmiyor ev geçindirenler ek iş yapmak zorunda kalıyor. 15.30’da fabrikadan çıkan işçi gidip garsonluk yapıyor, ev temizliğine giden arkadaşlarım var. Şimdi söylenen zamlarla asgari ücreti 25-26 bin liraya çıkarmak istiyorlar. Bu ücretlerle herkesi ek iş yapmaya mecbur bırakmak istiyorlar herhalde. Bizim ücretlerimiz de asgari ücrete göre belirleniyor, asgari ücrete yapılacak zamma göre bize zam yapacaklar. Sendikaların bunu bilip asgari ücrete karşı böyle bir mücadele vermeleri gerekiyor. Ama bunun yerine anca toplantıya katılmayacağız diyebiliyorlar. Geçen sene asgari ücret en az 30 bin lira olsun istiyordum. Bugün bakınca az bile söylemişim çünkü asgari ücrete zam gelmesiyle her şeye zam geldi ücret eriyip gitti. Şimdi de en az 50-60 bin lira olmalı diyorum ama asgari ücretin ardında hiçbir şeye zam gelmemesi lazım. Devlet zamları durdurmalı bir yandan zam verirken diğer taraftan o zammı geri almamalı.”

Konveyör’de çalışan asgari ücret civarında ücret alan bir işçi ise şunları söyledi: “Bizim ücretlerimiz 25-26 bin uzun zamandır ara zam tartışmalarını sürdürüyoruz. Zammı istedik ancak işçiyi oyaladılar ara zammı vermediler. Şimdi bu asgari ücret sürecinde de ara zammı asgari ücrete bırakacaklar. Orada ne dayatılıyorsa bize de onu dayatacaklar. Bu yüzden asgari ücret mücadelesi hepimizin mücadelesi olmalı”



Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Share this content