Uğur Mumcu’nun Mamak’ta uçurduğu kâğıt uçaklardan Ecevit’ten gelen sürpriz teklife; Altan Abi’li anılar…


12 Mart rejiminin son günleriydi, dönemin hatırı sayılır bir kısmını Mamak Askeri Cezaevi’nde geçirmiştim.

Başbakan Bülent Ecevit’in 1974’te TBMM’den geçirdiği afla cezaevinden çıktık, ancak durmadık. İstanbul’a gittik ve İstanbul’da bu defa Aydınlık’ı haftalık dergi olarak çıkartmaya başladık ve 10 Ocak 1975 akşamı İstanbul Birinci Şube ekipleri geldi, bizi armut gibi topladı! Önce Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edildik. Yeni af çıktığı için cezaevi bomboştu, orada kendi hayatımızı yaşadık, sonra eski et kamyonundan bozma ve otobüsle tıngır mıngır Ankara Kapalı Cezaevi’ne yollandık. 16 ay da Ankara’da yattık, sonra tutukluluk hâlimiz kaldırıldı, İstanbul’a döndüm.

İstanbul’da ne yapacağımı düşünürken çatkapı avukatım, büyük hukukçu, tanımaktan onur duyduğum Orhan Apaydın‘la Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük yazarı Yaşar Kemal birlikte çıkageldiler. “Ne yapıyorsun” dediler, boş oturduğumu söyledim. “Olmaz” dediler “yarın seni götürüyoruz…

– Nereye götürüyorsunuz?

– Seni Altan Öymen‘le tanıştıracağız!

 – Ben Altan Öymen’i cezaevinden tanıyorum!

Biz Mamak Cezaevi’nde dış B koğuşunda kalırken, Altan Abi de saçma sapan bir komplo sonucu, yanında Erdal Öz‘le beraber, “Sofya’ya uçak kaçırma” suçlamasıyla gözaltına alınmış, bizim dış B koğuşunun bir parçasını oluşturan küçücük bir hücreye atılmıştı. Aramızda konuşmak yasaktı, fakat benimle beraber kalan birçok renkli isinden biri de zekâ küpü Uğur Mumcu’ydu, konuşamıyorduk ama yaz ayları sıcak olduğu için kapılar açıktı. Uğur, ilkokuldayken çocukken yaptığımız gibi kâğıttan uçaklar yapıyor, üstüne “Sofya uçağı” yazıyor, karşılıklı açık kapılardan karşı koğuşta Altan Abi’lere yolluyordu! Ve bu bizim o günlerde ve o koşullarda en çok güldüğümüz, eğlendiğimiz işlerden biriydi.

Netice itibarıyla o dönem bitti, çıktık, tabii o ayrı bir hikâye. Ama Orhan Abi’yle Yaşar Abi bana iş bulmayı kendilerine iş edinmişler. O sırada sevgili Altan Abi Anka Ajansı’nı kurduğundan, ben de geçmişte TRT Dış Haberler’de çalıştığım için, bizi birbirimize yakıştırdılar ve beni aldılar Altan Abi’nin evine götürdüler. Kucaklaştık, şakalaştık. Altan Abi dedi ki, “Ben Anka Ajansı’nı kurdum, Alman DPA Ajansı’na da abone olduk, onların Türkiye Temsilcisi olduk. Onlara hem Türkiye’den haber yapacağız hem oradan gelen haberleri Türkçeye tercüme edip Türk basınına dağıtacağız. Bu işi abonelerimize yapar mısın” dedi.

Yaparım” dedim. Altan Abi, “Bir işimiz daha var; Alman WDR Radyosu’na da her gün Türkiye’den 5 dakikalık bir haber bülteni yapıyorduk ve telefonla iletiyorduk. Onlar da ‘Türkiye’de bugün neler oldu’ diye Almanya’da yayınlıyorlardı” dedi. Ve Altan Abi bu iki işi bana ihale etti.

Altan Öymen, Nuri Çolakoğlu (solda, yan yana oturuyorlar), Eşref Erdem, Alp Orçun, Yaşar Gören, Nursel Gürdilek, Uluç Gürkan, Süleyman Coşkun, Vecdi Seviğ, Mehmet Açıktan, Ali Polat, Göksel Bozkurt, Şeyma Paşayiğit

Ben de İstanbul’dan kalktım Ankara’ya gittim. O zaman Ankara’daki ofisimiz, Kıbrıs Savaşı’nda hayatını kaybeden rahmetli gazeteci Adem Yavuz’un adını taşıyan sokaktaydı, çok güzel geniş bir daireydi. Ön tarafta Teoman Erel, Uğur Mumcu bütün arkadaşlar oturuyorduk. Altan Abi’nin odası yoktu.

Altan Abi önemli görüşmeleri mutfakta yapardı. Görüşmeye gelen misafiri mutfakta kabul eder, kapıyı kapatır, orada sohbet ederlerdi. İşlerine öyle götürürdü, sonra işler büyüdü abone sayısı arttı. Kızılay’dan Çankaya’ya taşındık, Portakal Çiçeği Sokak’ta, müthiş pratik bir zekâ belirtisi olarak, evinin arkasındaki apartmanın alt katını Anka Ajansı‘nın ofisi yapmıştı. Sabah kalkar kahvaltısını eder, dört adımda ofise gelirdi.

Her an her şeyi konuşurduk. Aslında Altan Abi’yle ilgili anlatılacak çok şey var da, en komik şeylerden birini anlatayım. 1977 seçimleri geliyor, bizler acar gazeteciler olarak hepimiz araziye yayılmışız. Ecevit’in iktidara geleceği belli, kimleri ‘Kontenjan Senatörü’ yapacak, milletvekili adayı listelerine kimler girecek, kimlere görev verecek, onu bulmaya çalışıyoruz büyük odada. Eşref Erdem, Ali Polat, Derya Sazak, Uğur Mumcu, Murat Demirel konuşuyoruz. Bir telefon çaldı, Altan Abi açtı telefonu, “Bir saniye bana müsaade” dedi, telefonu arka odaya bağlattı.

Portakal Çiçeği Sokak’taki ofiste Altan Abi’nin artık kendi odası vardı. Altan Abi biraz sonra çıktı, yüzü allak bullak. “Arkadaşlar” dedi “Ecevit benim milletvekili adayı olmamı istiyor. Ajans size emanet, benim şu formları doldurup saat beşe kadar CHP Genel Merkezi’ne götürmem lazım…

 Sonraki yıllarda, son günlere, bir hafta öncesine kadar Altan Abi’yle temasımız kesilmedi. Sevgili kızı Aslı’yla da zaten hep temastaydık. Ankara’dan Aygül’le ikimiz, Altan Abi’yi baş başa yemeğe davet ederdik. Yine böyle geçiyordu günler ve son gördüğümde hiç veda etmeye niyetli gibi değildi.

Benim için hayatımın çok önemli bir rol modeliydi. Tam onun gibi ufku geniş, kafası esnek, dünyaya çok çeşitli açılardan büyük tecrübelerle bakan insanlara ihtiyaç olduğu bir dönemde çekti gitti.

Allah rahmet eylesin, Murat’a ve Aslı’ya sabırlar diliyorum. Tabii Altan Abi’yle çalışma şansını bulmuş veya onu tanıma keyfine varmış bütün meslektaşlarımıza da…

Nuri Çolakoğlu kimdir?

Nuri Çolakoğlu, lise eğitimini Robert Kolej’de, lisans eğitimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladı.

1969’dan bu yana, TRT’de Dış Haber Servisinde Editör ve Genel Müdür Yardımcısı, Alman haber ajansı DPA, İsveç Televizyonu STC ce Alman Radyosu WDR’nin Ankara Temsilciliiği, Aydınlık Gazetesi Ankara Büro Şefi, BBC World Service’in Türkiye Bölümünde Yapımcı ve sunucu, Milliyet Gazetesi Londra Bürosu Şefliği ve ardından Haber Müdürlüğü görevlerinde bulundu.

Birçok özel televizyon kanalının kuruluşu ve hizmete girişinde görev alan Çolakoğlu, Show TV Program Direktörü ve Genel Müdürü, şifreli televizyon kanalı CINE 5’in Konsept Geliştiricisi, NTV’nin İcra Kurulu Başkanı, ekonomi haberleri kanalı CNBC-e’nin Konsept Geliştiricisi ve CNN Türk’ün İcra Kurulu Başkanı görevlerini üstlendi.

Kahal D Romanya’nın kuruluşunda görev aldı, sonra Doğan Yayın Holding’te Basılı Medya ve Televizyon Koordinatörü, ANS Productions’ Genel Müdürlüğü yaptıktan sonra halın kendi şirketi NMC Televizyonculuk ve Reklamcılık AŞ’nin yönetim kurulu başkanı olarak çeşitli projelerde danışmanlık hizmeti vermekte ve belgeseller yapmakta, kurum ve şirket tarihleri ile iş adamlarının biyografilerini yazmaktadır.

 



Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *