Gazeteci Ergin Yıldızoğlu: Solda birlik ve cesaret

Peki nasıl?
Gazeteci Ergin Yıldızoğlu bu hafta bu sorunun yanıtını aradı.
19 Mart sürecine karşı nasıl muhalefet edilebilir, en genel manada toplumsal güçler ve aktörler açısından yeni muhalefet stratejisi nasıl olmalı?
Ergin Yıldızoğlu: Bu soru karşısında ilk refleksim, “19 Mart süreci gibi bir başlangıç sınırı koymak yanlıştır” oldu. Evet bir süreç var ama bu 19 Mart’ı, Demirtaş’ı, Kavala’yı Gezi mahkumlarını, Can Atalay’ı, daha nicelerini, mühürsüz pusulaları içeren bir süreçtir. Bu süreç çok önce başladı. “19 Mart” bu sürecin geldiği noktanın bir semptomudur.
Bu süreç, ikili paralel bir hukuk düzeni inşa etti: Yasalar birilerini koruyor ama onları bağlamıyor. Yasalar birilerini bağlıyor ama onları korumuyor. Şimdi, mühürsüz pusulalar, 15 Temmuz arkasından yaşananlar ile bunu yan yana koyalım ve düşünelim.
Muhalefetin karşısında nasıl bir iktidar var? Bu iktidarın elindeki devlet nasıl bir şey? Bu değişirse içindekilere ne olur sorusuna geliyoruz:
1) Bu rejimin yapabilirlik kapasiteleri, kullanacağı araçlar ve olası şiddet sınırı nelerdir?
2) Muhalefet kendi yapabilirliklerini ve kapasitesini bunlara uygun biçimde düşünmelidir
3) Solda birlikte davranma refleksi ve tüm olasılıkları düşünerek muhalefet yapma cesareti son derecede önemlidir.
4) Bugün kitleler bir düzeyde hareketlidir ama aynı şeyi tekrarlayarak farklı bir sonuç alınamaz. Öyleyse bu kitlesel hareketliliğin ivmesini koruyacak, geliştirecek yeni ve kalıcı biçimler bulmak gerekir.
5) Nihayet, daha kötü günlere, her bakımdan hazırlanmak gerekir.